25 Şubat 2019 Pazartesi

Osmanlıda İltizam Sistemi


İltizam Usulünün Yarar ve Sakıncaları

Tarihte bir çok devlete geniş uygulamaları bulunan iltizam sistemini bilimsel açıdan değerlendirdiğimizde bir çok yararlı ve sakıncalı yönleri ortaya çıkmaktadır. Ancak hemen şunu belirtmeliyiz ki, bir vergi tahsil usulünün iyi ya da kötü yanları ele alınırken önemli bir hususun gözden uzak tutulmaması gerekmektedir. Bu husus, vergilerin tahsil edildiği dönemlerdeki ortam ve diğer bazı çevresel ve teknolojik koşullardır. İltizam sistemini de bu çerçeve içinde ele alarak incelediğimiz takdirde ancak doğru sonuçlara varabiliriz. Şimdi kısaca iltizam sisteminin yararlarını maddeler halinde özetlemeye çalışalım. 
  • “İltizam sistemi bilhassa tam bir Devlet maliye idaresi kurulamadığı vakit hazine bakımından faydalı olabilir”. Gerçekten de ulaşım ve haberleşme ile diğer teknolojik imkansızlıklar nedeniyle, merkeziyetçiliğin tam anlamıyla uygulanmasının mümkün olmadığı bir çok devlette bu arada Osmanlı İmparatorluğu’nda iltizam sistemi faydalı bir tahsil usulü olarak görülmektedir.
  • Bu usulde mültezimler vergiyi devletten daha çabuk ve daha ucuz bir şekilde tahsil ederler. İltizam sisteminde verginin devlet memurları eliyle tahsil edilmesindeki sakıncalar kısmen de olsa yoktur. Şüphesiz bu yargıların tam anlamıyla doğru olduğu savunulamaz.
  • İltizam sisteminde vergiler kendisi ile anlaşma yapılan mültezimlerden çoğunlukla toplam ve peşin olarak tahsil edildiğinden, Devlet bu suretle sabit bir gelir sağlamış olmaktadır. Dolayısıyla Devlet için bir “riziko” sözkonusu değildir. Mültezim, kâr da etse, zarar da etse, üzerinde anlaşılan bedeli devlete ödemek zorundadır.
  • Nihayet bu sistemin diğer bir yararı da bütçenin düzenlenmesi açısından karşımıza çıkmaktadır. Bütçeler de iltizam bedelleri önceden bilindiğinden, gelir tahminleri kolaylıkla yapılabilmektedir.
İltizam sisteminin bu yararlarından başka çeşitli sakıncaları da bulunmaktadır. Bunları kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: 

  • Herşeyden önce bir kamu hizmeti ve görevi olan vergi tahsili işlemlerinin bir fert veya şirkete bırakılması Devletin hükümranlık hakları ile bağdaştırılamaz
  • İltizam sisteminde Devlete ödenen miktardan fazlası mültezimin kârını teşkil ettiğinden, bu kimselerin halk üzerinde baskı ve şiddet göstermeleri sözkonusu olabilmektedir.
  • İltizam sisteminin çok büyük sakıncalarından biri de vergi hasılatının fazla olmamasından kaynaklanmaktadır. Zira bu usulde mültezimler kendi aralarında anlaşarak iltizam bölgelerini paylaşıyorlar, başkalarının ihaleye iştirak etmelerini engelliyorlar ve bu şekilde iltizam bedelinin düşük saptanmasını sağlıyorlardı.
  • İltizam sisteminin bir diğer sakıncası da vergi psikolojisi açısından ortaya çıkmaktadır. Bu usulde vergi, Devlet memuru olmayan üçüncü şahıslar tarafından (mültezimler) tahsil edildiğinden, bu şahıslar ile vatandaşlar arasında anlaşmazlıklar olabilmektedir.
Ancak, sonuç olarak şunu ifade etmeliyiz ki, iltizam sisteminin ulaşım ve haberleşme imkanları ile teknolojik koşullar dolayısıyla o devirlerde uygulanması esasen bir zorunluluktu. İltizam sistemi, para ekonomisinin gelişmesiyle birlikte verginin verimlilik ilkesine uygun düşmediğinden çeşitli ülkelerde değişik zamanlarda yürürlükten kaldırılmış ve günümüzde tarihi bir usul niteliğini kazanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder